Erişkin beyin tümörleri

YETİŞKİN BEYİN TÜMÖRLERİ

Beyin tümörleri beyindeki anormal çoğalan hücrelerden veya beyni kaplayan tabakalardan meydana gelir. Tümörler başlıca 2 kategoriye ayrılır: 1. Primer (birincil) beyin tümörleri (bunlar direkt beyinden çıkarlar), 2) Metastatik tümörler (bunlar vücudun farklı bölgelerinde çıkıp beyne yayılmıştır)
Meydana gelen birincil beyin tümörleri orijin aldıkları hücre çeşitlerine göre ayrılır. Bunlar glial hücreler (santral sinir sistemini destekleyen astrositler, oligodentrositler ve ependim hücreleri adlı hücreler), nöronal hücreler (sinir hücrelerinin kendisidir), meningeal hücreler veya schwann hücreleri (periferik sinirleri kuşatan hücrelerdir).
En çok görülen birincil beyin tümörleri özellikle astrositomlar Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kriterlerine dayanarak 4 aşamalı olarak derecelendirme sisteminde sınıflandırılır. Evre I iyi huyludur ve ameliyatla tedavi edilebilir, evre IV kötü huyludur.
Beyin tümörlerinin meydana geliş sebebi halen belirsizdir. Çok sayıda geniş epidemiyolojik çalışmalar yürütülmesine rağmen özel bir risk faktörü açıklanamamıştır. Risk yaşla birlikte kesinlikle artar fakat diğer taraftan özel bir çevresel veya genetik faktörlerin bu tümörlere spesifik bağlantısı bulunamamıştır. Tedavi edici radyasyonla glioma ve meningioma gelişme riskinin artışı ise isbatlamıştır.
Bütün metastatik tümörler kötü huylu olarak düşünülür ve tümörün meydana geliş türüne göre geniş olarak sınıflandırılır. En çok görülen metastatik tümörler sıkılık sırasına göre şunlardır: 1) Akciğer kanseri, 2) Meme kanseri, 3) Renal hücreli kanser, 4) Melanoma, 5) Kolon kanseri.

Beyin tümörü çeşitleri
Aşağıda sinir sisteminde görülen tümör çeşitlerinden en yaygın olanları tartışılmıştır.
Astrositoma: Nöronları destekleyen ve sıralayan–saran astrositlerden farklılaşır. Bu tümörler histolojik özelliklerine göre çeşitlendirilir (Bu özellikleri mikroskop altında hücreleri inceleyen patolojistler tarafından karar verilir). Düşük dereceli astrositomlar başlıca tümörlerin %15’idir ve 30’lu ya da 40’ lı yaşlardaki hastalarda meydana gelme eğilimindedir. Düşük dereceli astrositomlar için 10 yıl hayatta kalma şansı %50 civarındadır.
Glioblastoma Multifome (GBM): Evre IV astrositoma veya Glioblastoma Multifome (GBM), astrositomların en çok görülen ve en kötü huylu çeşididir. Birincil tümörlerin %25’idir ve genellikle 55-75 yaşları arasında teşhis edilir. Bu hastalar ortalam 13 ay hayatta kalır.
Oligodendroglioma: Bu tümörler beyinde myelin (sinir hücrelerini kaplayan yapıdır) üretiminden sorumlu olan oligodentrogliositlerden faklılaşır. Oligodendroglioma birincil beyin tümörlerinin %15-20’si olarak hesaplanır ve en sık görülme yaşı 35-55 yaşlarında olmak üzere iki pik yapar. Bu tümörlerde yaşam şansı astrositomalardan biraz daha iyidir.
Ependimoma: Beyin ve omurilikteki BOS (Beyin Omurilik Sıvısı) bulunan boşlukları saran Ependim hücrelerinden farklılaşır. Bu tümörler yetişkinlerde ve çocuklarda meydana gelir ve başlıca yetişkin birincil tümörlerin %2,5 nu oluştururlar. Bu tümörler için 5 yıl hayatta kalma şansı %40-60 civarındadır.
Meningioma: Meningiomalar dura (beyin ve spinal kordu kaplar) boyunca araknoid hücrelerinden farklılaşır. Birincil beyin tümörlerinin %25’dirler ve yaşla birlikte görülme sıklığı artar. Bu tümörlerin çoğu iyi huyludur ameliyatla tedavi edilebilir.
Epidermoid/Dermoid: Epidermoidler genellikle posterior fossada meydana gelir ve iyi huylu keratin şeklinde olan lezyonlardır. Dermoidler CNS’nin ortalarında bulunurlar ve genellikle dermal sinüsün (deriyle küçük bağlantı) bazılarıyla ilişkilendirilir ve ter bezesi, saç, yağ bezesi gibi elementleri kapsar. Bu tümörlerin her iki çeşidi de rezeksiyon ameliyatlarıyla tedavi edilebilir.
Schwannoma: Schwann hücrelerinden farklılaşan schwannomlar periferik sinirleri kaplayan myelin üretir ve başlıca birincil tümörlerin %8-10’nu oluştururlar. Schwannomaların yarısı 8.kranyal sinirde (vestibüler schwannoma) görülür. Bu tümörler genellikle iyi huyludur ve ameliyat ile tedavi edilebilir.

Beyin tümörlerinde belirtiler:
Belirtiler lezyonun lokalizasyonuna bağlı olmakla birlikte baş ağrısı, nöbet, kuvvetsizlik veya duyu kaybı, konuşma bozukluğu veya ilgili kranyal sinir problemleri (yüz felci, işitme, görme veya yutkunma sorunları) kapsar. Belirtiler genellikle yavaştır ve zamanla ilerler.

Tanı
Beyin tümörleri tanısı kontrastlı ve kontrastsız yapılan kranyal MR kullanılarak yapılır.

Tedavi
Birincil beyin tümörleri cerrahi, radyasyon ve kemoterapiyle tedavi edilebilir. Bu tümörlerde dayanak noktası mümkün olduğu her zaman boyut ve lokalizasyona bağlı olarak ameliyatla rezeksiyondur. Cerrahi amaç, skalpta kesi, tümör üzerindeki kemiği kaldırma (kranyotomi), tümörü çıkarmaktır. Hastalar cerrahi sonrası en çok 2-3 gün hastanede kalırlar.
Astrositomlar, GBM ve oligodentrogliomlar yavaş ve gizlice yayılırlar. Bu yüzden görünen tüm tümörler alınsa bile mikroskobik hastalık kalacaktır. Cerrahi sonrası geri kalan hastalık için radyoterapi yapılabilir.
Kemoterapi bu lezyonları tedavisi için geliştirilen bir tedavi yöntemidir. Geçmişte sadece anaplastik oligodentroglioma gibi belirli tümörler kemoterapinin amaçlarıydı, fakat son zamanlarda ele geçen kanıtlar gösterdi ki Temodar (temozolamide) en çok glial tümörlerde yaşam süresini uzatmaktadır.
İyi huylu lezyonlarda (meningioma, schwannoma) veya metastatik tümörler için sık kullanılan diğer bir tedavi seçeneği radyocerrahidir. Bu teknikte tümörün etrafındaki beyin dokusu korunarak tek seferde uygulanan yüksek doz radyasyon lezyona verilir. Bu tedaviye sadece çapı 3 cm’den küçük, beyin dokusundan sınırları MR veya BT görüntüleri ile kolayca ayrılabilen lezyonlar kabul edilir.
Takipte beyin tümörlü birçok hasta MR tetkikini birkaç aydan birkaç yıla kadar devam etmelidir. Bu sayede hastalığın yeniden oluşum durumu (rekürrens) görülebilir.

Hazırlayan: Dr. Zeki Dağlıoğlu
Haziran 2009

Bu içerik 04.03.2013 tarihinde yayınlandı ve toplam 13051 kez okundu.